Almanlar tutumlu bir millettir.
- Germans are a frugal people.
İngilizler becerikli bir millettirler.
- The English are a practical people.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Amerikalılar demokratik bir ulustur.
- The Americans are a democratic people.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
- Traveling makes people knowledgeable.
Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
- Some people in the world suffer from hunger.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
- It is rude to point at people.
Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi.
- The race was watched by a crowd of nearly a quarter of a million people.
Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
- Tom does impersonations of famous people.
Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür.
- His novels are popular among young people.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
- We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.
Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
My people lived through the Black Plague and the Thirty Years War.