zehirleyerek

listen to the pronunciation of zehirleyerek
Türkçe - İngilizce
poisoning

Sami killed Layla by poisoning her with antifreeze. - Sami, Leyla'yı onu antifrizle zehirleyerek öldürdü.

gassing
zehirle
{f} poison

We believe it was possible that Tom poisoned Mary. - Tom'un Mary'yi zehirlemesinin mümkün olduğuna inanıyoruz.

He was poisoned by the globefish he ate. - O yediği kirpi balığından zehirlendi.

zehirle
intoxicate
zehirle
envenom
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) TESMİMEN
zehirleyerek