zahi̇re

listen to the pronunciation of zahi̇re
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Dışarı fırlamış olan göz
(Osmanlı Dönemi) Günün yarısında devenin otlamaktan gelmesi
zahire
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl
zahire
Gerektiği zaman kullanılmak için saklanan tahıl
zahire
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık: "Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi."- Y. K. Karaosmanoğlu
zahire
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
zahire
(Osmanlı Dönemi) yiyecek, azık, ambarda saklanan hububat
zahi̇re