We disputed the victory to the end.
- Zaferi sonuna kadar tartıştık.
The player contributed to the victory.
- Oyuncu zafere katkıda bulundu.
Our team came home in triumph.
- Takımımız yurda zaferle döndü.
Dear Brothers and Sisters, Jesus Christ is risen! Love has triumphed over hatred, life has conquered death, light has dispelled the darkness!
- Sevgili kardeşlerim, Hazreti İsa yükseldi! Sevgi nefret üzerinde zafer kazandı, hayat ölümü ele geçirdi, ışık karanlığı dağıttı.
Tom was celebrating the victory with wine.
- Tom zaferi şarapla kutluyor.
Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
- Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.