yok olma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- wreck
- depletion
- destruction
A nuclear war will bring about the destruction of mankind.
- Bir nükleer savaş, insanlığın yok olmasına neden olacak.
- (Biyokimya) dissipation
- extinction
Many species of insects are on the verge of extinction.
- Birçok böcek türleri yok olmanın eşiğindedir.
Now we want to save our languages from extinction, not talk about them.
- Şimdi onlar hakkında konuşmayı değil dillerimizi yok olmaktan kurtarmayı istiyoruz.
- dissolution
Justice without mercy is cruelty; mercy without justice is the mother of dissolution.
- Merhametsiz adalet zulümdür, adaletsiz merhamet yok olmanın anasıdır.
- evanescence
- disappearance
- disappear
You need to disappear before they find you.
- Onlar seni bulmadan önce, yok olmalısın.
It's feared that some low-lying Pacific Island nations will disappear as seas rise as a result of global warming.
- Pasifik'teki düşük rakımlı bazı ada ülkelerinin, deniz seviyesinin küresel ısınma sonucu yükselmesiyle yok olmasından korkuluyor.
- doom
- yok olmak
- disappear
- yok olmak
- vanish
- yok ol
- get lost
- yok olmak
- melt away
- yok olmak
- go
- yok olmak
- to be destroyed
- yok olmak
- go up in smoke
- yok olmak
- be annihilated
- yok olmak
- annihilated
- yok olmak
- destroyed
- yok olmak
- fade away
- yok olmak
- dissipate
- yok olmak
- die out
- yok olmak
- be destroyed
- yok olmak
- (Dilbilim) break down
- yok olmak
- wither
- yok olmak
- take wings
- yok olmak
- perish
Sami had a simple choice: jump or perish.
- Sami'nin tek bir seçimi vardı: atlamak ya da yok olmak.
- yok olmak
- evaporate
- yok olmak
- peter out
- yok olmak
- pass away
- yok olmak
- boil away
- yok olmak
- pass on
- yok ol
- disappear
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.
All the snow on the mountain has disappeared.
- Dağdaki tüm kar yok olmuştu.
- yok olmak
- Disappear, vanish, perish
- yok olmak
- to be vanished
- yok ol
- scat
- yok olmak
- to disappear; to vanish
- yok olmak
- ooze away
- yok olmak
- to be annihilated, to disappear, to vanish, to perish, to dissipate, to evaporate
- yok olmak
- dissolve
- yok olmak
- evanesce
- yok olmak
- clear away
- yok olmak
- evanish
- yok olmak
- melt
