yasin

Türkçe - İngilizce

yasin teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

the thirty-sixth sura of the Koran (usually recited either when someone is on the verge of death, after someone has died, or on a kandil gecesi).Yasinthe thirty-sixth sura of the Koran (usually recited either when someone is on the verge of death, after someone has died, or on a kandil gecesi)

(isim) Name of a chapter of Koran

İngilizce - İngilizce

yasin teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

İlgili Terimler

Abd al-Salam Yasin

born 1928 Moroccan religious leader. A former school inspector fluent in English and French, he began practicing Sufism in the 1960s. By the early 1970s he had adopted a more political view of Islam and was influenced by the writings of the Egyptian Islamists asan al-Bann and Sayyid Qutb. After sending a letter to the king of Morocco advocating the establishment of an Islamic state a consistent theme in his work he was confined to a mental institution (1974-77), and in 1986 he founded a movement, Charity and Justice. From 1989 he was under house arrest

Türkçe - Türkçe

yasin teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Kur'an surelerinden biri

İlgili Terimler

YASİN

(Osmanlı Dönemi) Yâ Seyyid yâ insan gibi muhtelif manalar rivayet edilir. Şifredir Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) fıtraten, hilkaten, edeben ve ahlâken en yüksek olduğu herkesçe bilindiğinden bu isim kendisine verilmiştir. (Bak: Huruf-ı mukattaa

YASİN SURESİ

(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 36. suresinin ismidir. Mekkîdir

Yasin 1

(Kuran) Ya, Sin

Yasin 10

(Kuran) Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar

Yasin 11

(Kuran) Sen ancak, Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma ve cömertçe verilecek bir ecirle müjdele

Yasin 12

(Kuran) Şüphesiz ölüleri dirilten, işlediklerini ve eserlerini yazan Biziz; herşeyi, apaçık bir kitabda saymışızdır. *

Yasin 13

(Kuran) İnsanlara, halkına elçiler gelen kasabaları anlat

Yasin 14

(Kuran) Onlara iki elçi göndermiştik; onu yalanladıkları için üçüncü biriyle desteklemiştik. Onlar: "Biz size gönderildik" demişlerdi

Yasin 15

(Kuran) Kasabalılar: "Siz de ancak bizim gibi birer insansınız. Rahman da bir şey indirmemiştir. Sadece yalan söylüyorsunuz" demişlerdi

Yasin 18

(Kuran) Kasabalılar: "Doğrusu sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık; vazgeçmezseniz and olsun ki sizi taşlayacağız ve bizden size can yakıcı bir azap dokunacaktır" demişlerdi

Yasin 19

(Kuran) Elçiler: "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Bu uğursuzluk size öğüt verildiği için mi? Hayır; siz, aşırı giden bir milletsiniz" demişlerdi

Yasin 20

(Kuran) Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam gelmiş ve şöyle demişti: "Ey Milletim! Gönderilen elçilere uyun

Yasin 21

(Kuran) Sizden bir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar

Yasin 22

(Kuran) Beni yaratana ne diye kulluk etmeyeyim? Siz de O'na döneceksiniz

Yasin 23

(Kuran) O'nu bırakıp da tanrılar edinir miyim? Eğer Rahman olan Allah bana bir zarar vermek isterse, o tanrıların şefaati bana fayda vermez, beni kurtaramazlar

Yasin 24

(Kuran) Doğrusu o takdirde apaçık bir sapıklık içinde olurum

Yasin 25

(Kuran) Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin

Yasin 30

(Kuran) Kullara yazıklar olsun! Kendilerine hangi elçi gelse, onu alaya alıyorlardı

Yasin 31

(Kuran) Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi, onların bir daha kendilerine dönmediklerini görmezler mi?

Yasin 32

(Kuran) Hepsi huzurumuza getirileceklerdir. *

Yasin 33

(Kuran) İşte onlara bir delil: Ölü yeri diriltir ve oradan taneler çıkararız da ondan yerler

Yasin 34

(Kuran) Orada hurmalıklar ve üzüm bağları var ederiz, aralarında pınarlar fışkırtırız

Yasin 35

(Kuran) Onun ve elleriyle yaptıklarının ürünlerini yesinler; şükretmezler mi?

Yasin 36

(Kuran) Yerin yetiştirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmediklerinden çift çift yaratan Allah münezzehtir

Yasin 37

(Kuran) Onlara bir delil de gecedir: Gündüzü ondan sıyırırız da karanlıkta kalıverirler

Yasin 38

(Kuran) Güneş de yörüngesinde yürüyüp gitmektedir. Bu, güçlü ve bilgin olan Allah'ın kanunudur

Yasin 39

(Kuran) Ay için de sonunda kuru bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir

Yasin 40

(Kuran) Aya erişmek güneşe düşmez. Gece de gündüzü geçemez. Her biri bir yörüngede yürürler

Yasin 43

(Kuran) Dilesek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi

Yasin 44

(Kuran) Ama katımızdan bir rahmet ve bir süreye kadar geçinme olarak onları geri bıraktık

Yasin 45

(Kuran) Onları: "Geçmişinizden ve geleceğinizden sakının, belki acınırsınız" dendiği zaman yüz çevirirler

Yasin 46

(Kuran) Zaten Rabbinin ayetlerinden herhangi biri kendilerine geldiğinde ondan hep yüz çeviregelmişlerdi

Yasin 47

(Kuran) Onlara: "Allah'ın size verdiği rızıktan sarfedin" denince inkar edenler inananlara: "Allah dileseydi doyurabileceği bir kimseyi biz mi doyuralım? Doğrusu siz apaçık bir sapıklıktasınız" derler

Yasin 48

(Kuran) Doğru sözlü iseniz bildirin bu vaad ne zamandır? derler

Yasin 49

(Kuran) Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek çığlığı beklerler

Yasin 50

(Kuran) O zaman, artık ne vasıyet edebilirler ne de ailelerine dönebilirler. *

Yasin 51

(Kuran) Sura üflenince, kabirlerinden Rablerine koşarak çıkarlar

Yasin 52

(Kuran) Vah halimize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?" derler. Onlara: "İşte Rahman olan Allah'ın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi denir

Yasin 53

(Kuran) Tek bir çığlık kopar, hepsi, hemen huzurumuza getirilmiş olur

Yasin 54

(Kuran) Artık bugün kimseye hiçbir haksızlıkta bulunulmaz. İşlediklerinizden başkasıyla karşılık görmezsiniz

Yasin 55

(Kuran) Doğrusu bugün, cennetlikler eğlenceyle meşguldürler

Yasin 56

(Kuran) Onlar ve eşleri gölgeliklerde, tahtlar üzerine yaslanmışlardır

Yasin 57

(Kuran) Orada meyveler ve her istedikleri onlarındır

Yasin 58

(Kuran) Merhametli olan Rab katından onlara selam vardır

Yasin 62

(Kuran) And olsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştı, akletmez miydiniz?

Yasin 63

(Kuran) İşte bu, size söz verilen cehennemdir

Yasin 64

(Kuran) Bugün, inkarcılığınıza karşılık oraya girin

Yasin 65

(Kuran) İşte o gün ağızlarını mühürleriz, Bizimle elleri konuşur, ayakları da yaptıklarına şahidlik eder

Yasin 66

(Kuran) Dilesek, gözlerini kör ederdik de yol bulmağa çalışırlardı. Nasıl görebilirlerdi?

Yasin 67

(Kuran) Dilesek, onları oldukları yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri dönebilirlerdi. *

Yasin 68

(Kuran) Uzun ömürlü yaptığımızın hilkatini tersine çevirmişizdir. Akletmezler mi?

Yasin 69

(Kuran) Biz ona şiir öğretmedik, zaten ona gerekmezdi. Bu bir öğüt ve apaçık Kuran'dır

Yasin 7

(Kuran) And olsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar

Yasin 70

(Kuran) Diri olan kimseyi uyarsın ve verilen söz de inkarcıların aleyhine çıksın

Yasin 71

(Kuran) Kudretimizle kendileri için hayvanlar yarattğımızı görmezler mi? Onlara sahip olmaktadırlar

Yasin 72

(Kuran) Onları kendilerinin buyruğuna verdik; bindikleri de, etini yedikleri de vardır

Yasin 73

(Kuran) Onlarda daha nice faydalar, içecekler vardır. Şükretmezler mi?

Yasin 74

(Kuran) Allah'ı bırakıp da, kendilerine yardımı dokunur diye, başka tanrılar edindiler

Yasin 75

(Kuran) Oysa onlar yardım edemezler, ancak kendileri o tanrılara koruyuculuk için nöbet beklerler

Yasin 76

(Kuran) Bunların sözü seni üzmesin. Biz onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da şüphesiz biliriz

Yasin 79

(Kuran) De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecektir. O, her türlü yaratmayı bilendir

Yasin 8

(Kuran) Boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkalar geçirmişizdir, bunun için başları yukarı kalkıktır

Yasin 80

(Kuran) Yaş ağaçtan size ateş çıkarandır. Ondan ateş yakarsınız

Yasin 81

(Kuran) Gökleri ve yeri yaratan, kendilerinin benzerini yaratmaya Kadir olmaz mı? Elbette olur; çünkü O, yaratan ve bilendir

Yasin 82

(Kuran) Bir şeyi dilediği zaman, O'nun buyruğu sadece, o şeye "Ol" demektir hemen olur

Yasin 83

(Kuran) Her şeyin hükümranlığı elinde olan ve sizin de kendisine döneceğiniz Allah münezzehtir.*

Yasin 9

(Kuran) Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler

Heceleme

ya·sin