yapışıklık

listen to the pronunciation of yapışıklık
Türkçe - Türkçe
Yapışık olma durumu
Yapışık
adherent
yapışık
Bir yere yapışmış olan
yapışık
Dokunan, değen
yapışık
Dokunan, değen: "Lavabonun duvara yapışık kıyısının üstüne konmuş bir diş fırçası gösteriyordu."- Ç. Altan
yapışık
Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
yapışık
Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan: "Yapışık hemşireler gibi dünyaya beraber gelmişlerdi."- H. C. Yalçın
yapışıklık