yangınlar

listen to the pronunciation of yangınlar
Türkçe - İngilizce
fires

Man fears disasters such as floods and fires. - İnsan su baskınları ve yangınlar gibi felaketlerden korkar.

We're trying to prevent forest fires. - Orman yangınların önlemeye çalışıyoruz.

third-person singular of fire
plural of fire
yangın
fire

The fire had spread to the next building before the firemen came. - İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.

There was a fire near the train station last night. - Dün gece tren istasyonu yakınında bir yangın vardı.

yangın
{i} blaze

The firemen quickly extinguished the blaze. - İtfaiyeciler yangını hemen söndürdüler.

Twenty people perished in the blaze. - Yangında yirmi kişi can verdi.

yangın
fire, blaze; fever
yangın
fever
yangın
conflagration

A tiny spark may become a great conflagration. - Küçücük bir kıvılcım büyük bir yangın olabilir.

yangın
fire from
yangın
fire sprinkler
yangın
on the fire

For you to come out and say that kind of thing now would just be pouring oil on the fire. - Şimdi dışarıya gelmen ve o tür bir şey söylemen yangına körükle gitmek olur.

yangın
fire out

I cannot put this fire out without help! Come to help me! - Yardım olmadan bu yangını söndüremem! Bana yardım etmeye gel!

Tom managed to put the fire out. - Tom yangını söndürmeyi başardı.

yangın
(Konuşma Dili) passionate love
yangın
(Konuşma Dili) madly in love
yangın
(a destructive) fire, conflagration
yangın
(Konuşma Dili) fever
Türkçe - Türkçe

yangınlar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Yangın
(Osmanlı Dönemi) ATEŞ
yangın
Hastalıkta ateş
yangın
Tutkun, düşkün, âşık: "Haydi ben kumar yangınıyım, fakat senin vaziyetin benimkinden daha vahim."- M. Yesarî
yangın
Zarara yol açan büyük ateş
yangın
Tutkun, düşkün, âşık
yangın
Coşkunluk
yangın
Zarara yol açan büyük ateş: "Yangın yaklaştığı için yaverleri ve dostları telaşta idi."- F. R. Atay