yaklaş

listen to the pronunciation of yaklaş
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) zoom in
(Bilgisayar) zoom
{f} near

Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near. - İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.

Don't come near me. I have a cold. - Bana yaklaşma, soğuk almışım.

{f} approach

The president is difficult to approach. - Başkana yaklaşmak zordur.

He approached and fell on his knees. - O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.

{f} approximate

Dogs breathe approximately 30 times a minute. - Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

The number pi is approximately equal to 3.14 or 22/7. Its symbol is π. - Pi sayısı, yaklaşık olarak 3,14 ya da 22/7'ye eşdeğerdir. Sembolü π'dir.

come near

Don't come near the bulldog in case it bites. - Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.

Don't let anyone come near the fire. - Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.

{f} nearing

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

yaklaş ma
(Hukuk) (tır) approximation
yaklaş ve demirle
(Askeri) approach and moor
yaklaş