yırtık

listen to the pronunciation of yırtık
Türkçe - İngilizce
Türkçe - Türkçe
Yırtılmış olan
Utanması, çekinmesi olmayan
Cırlak, tiz, keskin
YIRTIK
Utanması, çekinmesi olmayan: "Becerikli, yırtık bir kız değil ki, mağazalarda iş arasın, bulsun."- P. Safa
YIRTIK
Cırlak, tiz, keskin (ses): "Yırtık sesiyle çığlık çığlığa bağırıyor."- R. N. Güntekin
YIRTIK
Yırtılma sonucu oluşmuş yarık
YIRTIK
Eskimiş, parçalanmış
YIRTIK
Yırtılmış olan: "Kirli, yırtık yenleriyle alnının terlerini sildi."- Ö. Seyfettin
yırtık pırtık
Parça parça olmuş, eskiyip parçalanmış, eski püskü
perdesi yırtık
Utanmaz, arlanmaz
yırtık