yükleyici

listen to the pronunciation of yükleyici
Türkçe - İngilizce
loading machine, loader
(someone) who is a longshoreman, who works as a longshoreman
shipper
longshoreman, stevedore
loader; longshoreman, stevedore
installer

Tom is a solar photovoltaic panel installer. - Tom güneş fotovoltaik paneli yükleyicisidir.

(Ticaret) export shipper
charger
{i} loader
yükleyici yordam
loader routine
yükle
(Bilgisayar) install

I'd like you to help me install this software. - Bu yazılımı yüklememe yardımcı olmanı istiyorum.

Do you want to install this free browser add-on? - Bu ücretsiz tarayıcı eklentisini yüklemek ister misiniz?

yükle
{f} laded
yükle
upload

How do we upload photos to your website? - Fotoğrafları sitene nasıl yükleriz?

How can I upload a photo to your website? - Sitene bir fotoğrafı nasıl yükleyebilirim?

yükle
download

The download speed is twice as fast as the upload speed on this network. - Bu ağda indirme hızı yükleme hızından iki kat daha hızlı.

She downloaded an antivirus. - O, bir antivirüs yükledi.

yükle
{f} task
yükle
{f} lading
yükle
{f} burden

I can't burden Tom with that responsibility. - Ben bu sorumluluğu Tom'a yükleyemem.

Everyone has their own burdens. - Herkesin kendi yükleri vardır.

yükle
{f} load

We loaded a lot of luggage into the car. - Arabaya bir sürü bagaj yükledik.

The men loaded the baggage into the truck. - Adamlar bagajı kamyona yükledi.

yükle
weight down
yükle
{f} loaded

The men loaded the baggage into the truck. - Adamlar bagajı kamyona yükledi.

Tom loaded the cars onto the ferryboat. - Tom arabaları araba vapuruna yükledi.

yükle
{f} laden
yükle
load down
yükle
{f} loading

What is the loading capacity of that van? - Bu kamyonetin yükleme kapasitesi nedir?

We're ready to begin loading the truck. - Kamyonu yüklemeye hazırız.

yükle
impute to
yükle
impute
yükle
weigh down
yükle
lade
taahüt eden, yükleyici
the commitment, the installer
yükle
burdened
geriden yükleyici
back loader
ilk yükleyici
bootstrap loader
kart yükleyici
card loader
kesici yükleyici
cutter loader
kürekli yükleyici
shovel loader
ot yükleyici
hay-loader
palet yükleyici
track-type loader
paletli yükleyici
dozer shovel
paletli yükleyici
track-type loader
salt yükleyici
absolute loader
tekerlekli yükleyici
wheel loader
yerdeğişir yükleyici
relocatable loader
yükle
charging
yükle
weighdown
yükle
loaddown
yükle
weigh#down
yükle
weightdown
yükle
{f} weight

If you load too much weight in this box, it's going to blow up. - Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar.

yükle
weight#down
yükle
imputeto
yükleyici