with zealous fervor; excited, motivated

İngilizce - Türkçe

with zealous fervor; excited, motivated teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

Astronotlar kendi coşkulu tezahüratları ve alkışlarlarıyla karşılandı. - The astronauts were greeted by their enthusiastic cheers and applause.

Tom coşkulu, değil mi? - Tom is enthusiastic, isn't he?

{s} istekli

O duygularını sakladı ve istekliymiş gibi davrandı. - He hid his emotions and pretended to be enthusiastic.

Sen çok istekli görünmüyorsun. - You don't seem very enthusiastic.

{s} hevesli

George yeni işi hakkında çok hevesli. - George is very enthusiastic about his new job.

Tom çok hevesli değil, değil mi? - Tom isn't very enthusiastic, is he?

İngilizce - İngilizce

with zealous fervor; excited, motivated teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: enthusiastic

with zealous fervor; excited, motivated

Heceleme

with zeal·ous fervor; excited, mo·ti·va·ted

Geçmiş

Favoriler