vahşîlik

listen to the pronunciation of vahşîlik
Türkçe - İngilizce
truculence
ferocity
The quality or state of being truculent; savageness of manners; ferociousness
obstreperous and defiant aggressiveness
The state of being truculent
{i} ferocity, cruelty, harshness
vahşi
brutal

Tom brutally beat Mary to death. - Tom, Mary'yi vahşice ölümüne dövdü.

She was brutally murdered. - O, vahşice öldürüldü.

vahşilik
brutality
vahşilik
ferocity
vahşilik
{i} wildness
vahşi
savage

There are still some savage tribes on that island. - O adada hâlâ bazı vahşi kabileler var.

A savage tribe lived there in those days. - O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.

vahşi
wild

Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there. - Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.

Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness. - Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.

vahşilik
savageness
vahşilik
wildness, savageness; savagery, barbarity, brutality
vahşilik
bestiality
vahşilik
savagery
vahşilik
heathenism
vahşilik
wildness, savageness; barbarousness
vahşilik
brutishness
vahşi
truculent
vahşi
ferocious

A tiger is a very ferocious kind of animal. - Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.

Those dogs aren't as ferocious as they look. - Bu köpekler göründükleri kadar vahşi değil.

vahşilik
ferociousness
vahşi
turbulent
vahşi
disorderly
vahşilik
facing
vahşi
tigerish
vahşi
fierce

A fierce dog attacked the girl. - Vahşi bir köpek kıza saldırdı.

Savages fear the appearance of a fierce wild beast. - Barbarlar kızgın vahşi bir hayvanın görünüşünden korkuyorlar.

vahşi
lawless
vahşi
wanton
vahşi
ruffian
vahşi
barbaric
vahşi
vitriolic
vahşilik
ferity
vahşilik
barbarity
vahşilik
truculence
vahşi
churlish
vahşi
brute
vahşi
heathenish
vahşi
feral

Farm cats are usually feral or semi-feral. - Çiftlik kedileri genellikle vahşi veya yarı vahşidir.

A feral farm cat bit Tom's hand. - Bir vahşi çiftlik kedisi Tom'un elini ısırdı.

vahşi
haggard
vahşi
(bölge) rude
vahşi
barbarian

They call themselves civilized, but they're just as savage as those they call barbarians. - Kendilerine uygar diyorlar ama barbar dedikleri kadar vahşiler.

They are much more savage than those they call barbarians. - Onlar, barbar dediklerinden çok daha vahşidirler.

vahşi
virgin (forest)
vahşi
wolfish
vahşi
wild, savage, brutal, barbaric, barbarian, ferocious
vahşi
atrocious
vahşi
uncivilized
vahşi
wild, savage; barbarous
vahşi
heathen
vahşi
ferine
vahşi
churl
vahşi
vandal
vahşi
lupine
vahşi
bestial
vahşilik
barbarism
vahşîlik