Türkçe - İngilizce
uzaklığa teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- spatial
- (spâ¹shel) adjective
- Is the opposite of flat It would be used to describe anything that has that third dimension added, such as a sculpture In Hofstadter's writing, he would be referring to the third "dimension" that a human has added over a computer Humans have the type of qualities like emotion, reasoning, and intuition that computers in their "flat" state lack
- Spatial is used to describe things relating to areas. the spatial distribution of black employment and population in South Africa. spatial constraints
- A generic term used to reference the mathematical concept of n-dimensional data
- adj Pertaining to or involving or having the nature of space; "the first dimension to concentrate on is the spatial one"; "spatial ability"; "spatial awareness"; "the spatial distribution of the population
- A noun refering to a primitive geographic object in a spatial database Generally refers to a point object (singe x,y coordinate), a line object (an ordered string of x,y coordinates), or a polygon (a set of lines or individual coordinates that enclose an area)
- pertaining to space, or pertaining to distance such as spatial variation (variation over distance)
- Of or pertaining to space
- {s} of or pertaining to space, occurring in space (also spacial)
- Of or relating to space
- A dimension meaning 'of' or 'in' space
- pertains to space on Earth’s surface; refers to distances, directions, areas and other aspects of space
- pertaining to or involving or having the nature of space; "the first dimension to concentrate on is the spatial one"; "spatial ability"; "spatial awareness"; "the spatial distribution of the population"
- Having to do with space
- Contained completely in three dimensions (as, for example, a sphere) See also planar
- pertains to space on Earth’s surface
- relating to physical space
- Able to perceive, understand and manipulate the relative positions of objects in space
- pertaining to distribution, distance, direction, areas, and other aspects of space on Earth’s surface
- (pro Spay-shawl) An adjective Of, relating to, or occurring in space
- uzaklık
- distance
He observed this calmly, from a comfortable distance.
-Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi.
What is the distance between New York and London?
-New York ve Londra arasındaki uzaklık ne kadardır?
- uzaklık
- distance; remoteness; space, interval
- uzaklık
- (Bilgisayar) offset
- uzaklık
- space
- uzaklık
- farness
- uzaklık
- remoteness
- uzaklık
- farawayness
- uzaklık
- span
- uzaklık
- distance, remoteness
- uzaklık
- breadth
- uzaklık
- remove
- uzaklık
- displacement , distance
- uzaklık
- distance, space, interval
- uzaklık
- displacement
- uzaklık
- spacing
- uzaklık
- aloofness
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
uzaklığa teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Uzaklık
- (Hukuk) BUİDİYET
- Uzaklık
- (Osmanlı Dönemi) TENAİ
- Uzaklık
- (Osmanlı Dönemi) CENABET
- Uzaklık
- fersah
- Uzaklık
- (Osmanlı Dönemi) BAHS
- Uzaklık
- boy
- Uzaklık
- (Osmanlı Dönemi) ŞEKAZ
- Uzaklık
- ıraklık
- Uzaklık
- (Osmanlı Dönemi) ZEVRE
- uzaklık
- İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe
- uzaklık
- Uzak olma durumu, ıraklık
- uzaklık
- Uzak olma durumu, ıraklık: "Bu harabeleri görmekle geçmiş devirlerin uzaklığını, dinlerin bile geçiciliğini ve insan hafızasının onları bile unuttuğunu düşünmek hüznüne dalardım."- A. Ş. Hisar. İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe: "Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı."- H. R. Gürpınar
- uzaklık
- (Osmanlı Dönemi) mesâfe
- uzaklık
- (Osmanlı Dönemi) bu'diyet