unwilling, reluctant, begrudging; envious, meanspirited, resentful

listen to the pronunciation of unwilling, reluctant, begrudging; envious, meanspirited, resentful
İngilizce - Türkçe

unwilling, reluctant, begrudging; envious, meanspirited, resentful teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

grudging
{s} haset
grudging
{f} istemeden ver
grudging
isteksiz

Tom Mary'nin istediğini isteksizce yaptı. - Tom grudgingly did what Mary asked.

Tom Mary'nin yapmasını istediği şeyi isteksizce yaptı. - Tom grudgingly did what Mary asked him to do.

grudging
istemeden
grudging
{s} kindar
grudging
{s} gönülsüz
grudging
{s} kıskanç
grudging
{s} kinci
grudging
istemeyerek ver
İngilizce - İngilizce
{s} grudging
unwilling, reluctant, begrudging; envious, meanspirited, resentful