Bu bisikleti kullanmalıyım.
- I must use this bike.
Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
- Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
Bu kitabı okurken sözlük kullanmak zorunda değilsin.
- You don't have to use a dictionary when you read this book.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor.
- Recreational drug use inspires many urban legends.
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
- Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
- To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.
- You should try to form the habit of using your dictionaries.
Sadece herhangi bir çocuk tarafından kullanılanlar gibi basit boya kalemleri kullanarak Maria nefes kesen resimler yaratabildi.
- Using simple crayons, just like those used by any child, Maria was able to create breathtaking pictures.
Bir insan Tatoeba'yı kullanarak dil öğrenir.
- By using Tatoeba one learns languages.
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
- To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
Parmakları kullanmak terbiyesizlik mi?
- Is using fingers uncivilized?
Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.
- I've quit using French with you.
Atom enerjisinden faydalanmalıyız.
- We should make use of atomic energy.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
Onun yardımını istemenin faydası yok.
- It is no use asking for her help.
Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.
- Personal computers are of great use.
Bu site oldukça yararlı.
- This site is quite useful.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
- Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Hayır, arabamı kullanamazsın!
- No, you can't use my car!
Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.
- The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
Paramızı değerlendirmek istiyoruz.
- We want to put our money to good use.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to getting up early.
Ne zaman yatmaya alışkınsın?
- What time are you used to going to bed?
İnsanların zaman harcamak için bilgisayarları kullanmaları çok kötü.
- It's too bad people use computers to waste time.
Tom kullanılmış bir motorsiklet için 300 dolardan daha fazla harcamak istemiyor.
- Tom doesn't want to spend more than $300 for a used motorcycle.
Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.
- Only members of the club are entitled to use this room.
Eğer bu modern donanımı kullanırsanız bir sürü iş gücü tasarruf edecektir.
- If you use this modern equipment, it will save a lot of manpower.
O, tasarruflarını yararlı şeylere yatırdı.
- He put her savings to good use.
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
- To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
Kelebekler mor ötesi ışın kullanarak iletişim kurabilirler.
- Butterflies can communicate using ultraviolet signals.
Bir huni kullanarak sıvıyı doldurabilirsin.
- You can pour the liquid by using a funnel.
O, yanlış kullanarak makineyi bozdu.
- He broke the machine by using it incorrectly.
Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
- Windows is the most used operating system in the world.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Alan askeri amaç için kullanılır.
- The site is used for military purposes.
Atom enerjisi barışçıl amaçlar için kullanılabilir.
- Atomic energy can be used for peaceful ends.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
We should use up most of the fuel.
This tool has many uses.
We can use this mathematical formula to solve the problem.
... DAVID DRUMMOND: So talk about using YouTube and other online ...
... So I really like those examples of people using those ...