to very cold

listen to the pronunciation of to very cold
İngilizce - Türkçe
çok üşümek
freezing
{s} donma

Sıcaklık sadece donma noktasının üzerinde. - The temperature is just above freezing.

Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde. - The temperature is above freezing today.

freezing
freeze don/dondur
freezing
{f} don: prep.donarak
very cold
çivi gibi
very cold
kıkırdamak
very cold
eli ayağı buz kesilmek
freezing
dondurma
freezing
dondurucu

Tom ve Mary dondurucu gölde yüzdü. - Tom and Mary swam in the freezing lake.

Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı. - The match had to be called off because of the freezing weather.

freezing
{f} dondur

O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı. - It was crazy of him to try swimming in that freezing water.

Burası dondurucu soğuk. - It's freezing cold in here.

freezing
kıkırdama
freezing
(Pisikoloji, Ruhbilim) donup kalma
freezing
dondurarak
freezing
{f} don

Neredeyse donarak ölecektik. - We came dangerously close to freezing to death.

Tom donarak ölüyordu. - Tom was freezing to death.

to cold
soğuk
to cold
soğuk olmak
very cold
çok soğuk
freezing
{s} çok soğuk

Burada dışarısı çok soğuk. - It's freezing out here.

Burada hava çok soğuk. - It's freezing in here.

freezing
{s} soğuk

Böyle buz gibi soğuk bir yerde ne yapıyorsun? - What are you doing in a freezing place like this?

O donuyordu, bu yüzden soğuktan titredi. - He was freezing, so he shivered with cold.

freezing
{i} konjelasyon
freezing
{i} donma noktası

Suyun donma noktası nedir? - What's the freezing point of water?

Sıcaklık sadece donma noktasının üzerinde. - The temperature is just above freezing.

very cold
buz gibi
İngilizce - İngilizce
acold
freezing
gelid
to very cold

    Heceleme

    to ve·ry Cold

    Türkçe nasıl söylenir

    tı veri kōld

    Telaffuz

    /tə ˈverē ˈkōld/ /tə ˈvɛriː ˈkoʊld/

    Videolar

    ... will cease to twinkle, the universe will be so big, it'll be very cold.  At that point, ...