İngilizce - Türkçe
to stop, check, or deter an action teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- staunch
- kanamayı durdurmak
- staunch
- kanı durdurmak
- staunch
- sağlam
Emmanuel Macron, Avrupa Birliğinin sağlam bir savunucusudur.
-Emmanuel Macron is a staunch defender of the European Union.
Ben dilsel sadeliğin sağlam bir destekçisiyim.
-I am a staunch supporter of linguistic purism.
- staunch
- güvenilir
- staunch
- kanı durdur(mak)
- staunch
- sabit
- staunch
- {s} sadık
Tom bir sadık muhafazakârdır.
-Tom is a staunch conservative.
Sami sadık bir Hıristiyandı.
-Sami was a staunch Christian.
- staunch
- sağlamca
- staunch
- f., İng., bak. stanch 1
- staunch
- {f} kesmek (kan vb.)
- staunch
- sadakat
- staunch
- durdur
- staunch
- (fiil) kesmek (kan vb.), durdurmak
- staunch
- (sıfat) güvenilir, emin, sağlam, sadık, hava ve su geçirmez
- staunch
- kuvvetli
- staunch
- sadakatla
- staunch
- staunchnesssebat
- staunch
- {s} sadakatli, sadık
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to stop, check, or deter an action teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- staunch
to stop, check, or deter an action
Heceleme
to stop, check, or de·ter an ac·tionTelaffuz
Resimler
Favoriler