to see someone or something as different from others

listen to the pronunciation of to see someone or something as different from others
İngilizce - Türkçe

to see someone or something as different from others teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

distinguish
{f} anlamak
distinguish
{f} sivriltmek
distinguish
ayrımsamak
distinguish
kendini göstermek
distinguish
ayırmak

İşi oyundan ayırmaktan hoşlanıyorsunuz. - You like to distinguish work from play.

Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır. - No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.

distinguish
ayırt etmek

İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin. - You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad.

Onları birbirinden ayırt etmek kolaydır. - They are easy to distinguish from each other.

distinguish
tanımak
distinguish
farkı görmek
distinguish
sivrilmek
distinguish
ayrı kılmak
distinguish
{f} farketmek
distinguish
ayırt et

İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız. - The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.

Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor. - One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.

distinguish
temayüz etmek
distinguish
kibar
distinguish
distinguished üstün
distinguish
distinguishably farkedilecek surette
distinguish
mükemmel

Bir sakalla mükemmel görüneceğini düşünüyorum. - I think you'd look distinguished with a beard.

distinguish
(fiil) ayırt etmek, ayırmak, ayrım yapmak; seçmek; farketmek, anlamak; sivriltmek
distinguish
fark edilebilir
İngilizce - İngilizce
distinguish
to see someone or something as different from others

    Heceleme

    to see some·one or some·thing as dif·fer·ent from others

    Türkçe nasıl söylenir

    tı si sʌmwʌn ır sʌmthîng äz dîfrınt fırm ʌdhırz

    Telaffuz

    /tə ˈsē ˈsəmˌwən ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈaz ˈdəfrənt fərm ˈəᴛʜərz/ /tə ˈsiː ˈsʌmˌwʌn ɜr ˈsʌmθɪŋ ˈæz ˈdɪfrənt fɜrm ˈʌðɜrz/