to render or receive an account or relation of particulars

listen to the pronunciation of to render or receive an account or relation of particulars
İngilizce - Türkçe

to render or receive an account or relation of particulars teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

account
hesap

Ona davranışı için hesap soruldu. - She was asked to account for her conduct.

Ev hesaplarını eşim tutar. - My wife keeps the household accounts.

account
{i} hesap verme

Hesap verme mecburiyeti yoktu. - There was no accountability.

account
(Mukavele) hesap (vermek)
account
{i} önem

Başka bir kültürü yargılamadan önce kültürel göreceliği hesaba katmak önemlidir. - It's important to take cultural relativism into account before judging another culture.

Böyle bir şey hiç önemli değil. - Such a thing is of no account.

account
tanım

Kaza tanımın sürücününkine uyuyor. - Your account of the accident corresponds with the driver's.

account
avantaj
account
hesap görme
account
pusula
account
{f} saymak
account
{f} gözüyle bakmak
account
{f} açıklamak

O, nasıl kaçtığını açıklamak durumunda kaldı. - He gave an account of how he had escaped.

account
yakalamak rapor
account
itibar etmek account for hesap vermek
account
(fiil) açıklamak, açıklamasını yapmak, saymak; gözüyle bakmak; avlamak, yakalamak (av)
account
sebebini belirtmek
account
{i} sebep

CFIT son altı yıldır çarpışmaların sadece üçte birinin üzerinde olduğunu açıklamasına rağmen ölümlerin %53'üne sebep oldu. - Although CFIT accounted for just over a third of crashes in the past six years, it caused 53% of the deaths.

account
{i} röportaj; (birinin) anlattığı
account
sebebini izah etmek
account
{i} banka hesabı

Onun bir İsviçre banka hesabında gizlenmiş çok fazla parası olduğu söyleniyor. - It's rumored that he has a lot of money stashed away in a Swiss bank account.

Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var. - There is a shortage of money in Brian's wallet and bank account.

İngilizce - İngilizce
account

An officer must account with or to the treasurer for money received.

to render or receive an account or relation of particulars

    Heceleme

    to rend·er or re·ceive an ac·count or re·la·tion of particulars

    Türkçe nasıl söylenir

    tı rendır ır risiv ın ıkaunt ır rileyşın ıv pırtîkyılırz

    Telaffuz

    /tə ˈrendər ər rēˈsēv ən əˈkount ər rēˈlāsʜən əv pərˈtəkyələrz/ /tə ˈrɛndɜr ɜr riːˈsiːv ən əˈkaʊnt ɜr riːˈleɪʃən əv pɜrˈtɪkjəlɜrz/