to reconnoitre, explore (an area)

listen to the pronunciation of to reconnoitre, explore (an area)
İngilizce - Türkçe

to reconnoitre, explore (an area) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

discover
{f} keşfetmek

Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır. - The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.

Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız. - We have yet to discover an effective remedy for cancer.

discover
discoverer kâşif
discover
{f} ortaya çıkarmak
discover
meydana çıkarmak
discover
çıkarmak
discover
bulgulamak
discover
karşılaşmak
discover
bulmak

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur. - The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun. - Searching is dangerous. Sometimes you discover something you didn't at all want to find.

discover
keşfet

Yeni bir yıldız keşfetti. - He discovered a new star.

Amerika'yı kim keşfetti? - Who discovered America?

discover
farkına varmak
discover
{f} farketmek
discover
bulan kimse
discover
keşfeden kimse
discover
(fiil) keşfetmek, ortaya çıkarmak, bulmak; farketmek, anlamak
discover
discoverable keşfi mümkün
İngilizce - İngilizce
discover

they seyde the same, and were aggreed that Sir Clegis, Sir Claryon, and Sir Clement the noble, that they sholde dyscover the woodys, bothe the dalys and the downys.

to reconnoitre, explore (an area)