to give warning

listen to the pronunciation of to give warning
İngilizce - Türkçe

to give warning teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

warn
{f} tembih etmek
warn
{f} öğütlemek
warn
uyarıda bulunmak

Sana bir uyarıda bulunmak için seninle görüşmek zorunda kaldım. - I had to see you to give you a warning.

warn
ihtar vermek
warn
uyar

Biz herkesi tehlikeyle ilgili uyarmak için bağırdık. - We shouted in order to warn everyone of the danger.

Fakat onun uyarısını ihmal edemem. - I cannot, however, neglect his warning.

warn
ikaz etmek
warn
uyarmak

Seni uyarmak istedim. - I wanted to warn you.

Herkesi uyarmak için önde koştum. - I ran ahead to warn everybody.

warn
{f} ihtar etmek
give warning
uyarmak
give warning
feshini ihbar etmek
give warning
ihtar etmek
warn
{f} 1. uyarmak, ikaz etmek; tembih etmek: He warned us not to touch the wet paint. Islak boyaya elimizi sürmememiz için bizi uyardı. The doctor
warn
{f} haber vermek
warn
uyarmak, ikaz etmek; tembih etmek: He warned us not to touch the wet paint. Islak boyaya elimizi sürmememiz için bizi uyardı. The doctor
warn
tavsiye etmek
warn
tehlikeyi haber vermek
warn
warn uyar
warn
{f} ihbar etmek
İngilizce - İngilizce
warn

then Iames Cephas and Iohn agreed with vs that we shuld preache amonge the Hethen and they amonge the Iewes: warnynge only that we shulde remember the poore.

To give warning to
alert
give warning
caution, alert, give notice
to give warning

    Heceleme

    to give warn·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    tı gîv wôrnîng

    Telaffuz

    /tə ˈgəv ˈwôrnəɴɢ/ /tə ˈɡɪv ˈwɔːrnɪŋ/