to flare a case mouth to receive a bullet easily

listen to the pronunciation of to flare a case mouth to receive a bullet easily
İngilizce - Türkçe

to flare a case mouth to receive a bullet easily teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bell
zil

Zil öğle saatinde çalar. - The bell rings at noon.

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi. - She was just about to take a bath when the bell rang.

bell
çan

Kilise çanları çalıyor. - The church bells are ringing.

Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler. - The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.

bell
{i} çıngırdak
bell
(Otomotiv) vantilatör kayışı
bell
taç yapraklar
bell
muf
bell
bağırmak (geyik vb.)
bell
sıngırak
bell
{i} sütun başlığı gövdesi
bell
bağırmak çan şekline girmek
bell
böğürmek
bell
böğürme
bell
{i} çan, kampana; zil, çıngırak
bell
bell the cat tehlikeli bir işi başarmak
bell
{i} taçyapraklar
bell
{i} dalgıç hücresi
bell
çan şeklinde herhangi bir şey
bell
çıngırak veya zil takmak
bell
{i} korol
bell
tehlikeye atıl
İngilizce - İngilizce
bell
to flare a case mouth to receive a bullet easily

    Heceleme

    to flare a case mouth to re·ceive a bul·let eas·i·ly

    Türkçe nasıl söylenir

    tı fler ı keys mauth tı risiv ı bûlıt izıli

    Telaffuz

    /tə ˈfler ə ˈkās ˈmouᴛʜ tə rēˈsēv ə ˈbo͝olət ˈēzəlē/ /tə ˈflɛr ə ˈkeɪs ˈmaʊθ tə riːˈsiːv ə ˈbʊlət ˈiːzəliː/