to exasperate; to provoke; to irritate

listen to the pronunciation of to exasperate; to provoke; to irritate
İngilizce - Türkçe

to exasperate; to provoke; to irritate teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

aggravate
{f} ağırlaştırmak
aggravate
kötüleştirmek
aggravate
kızdırmak
aggravate
sinir etmek
aggravate
ağırlaştır

Tom durumu ağırlaştırdı. - Tom aggravated the situation.

Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış. - The long trip aggravated her injury.

aggravate
{f} 1. kötüleştirmek, zorlaştırmak, ağırlaştırmak, şiddetlendirmek: Don't scratch that sore; you'll aggravate it. O yarayı kaşıma, azdırırsın
aggravate
kötüleştirmek şiddetlendirmek
aggravate
tahriş etmek
aggravate
{f} ciddileştirmek
aggravate
ağırlaştır,kötüleştir
aggravate
(fiil) ağırlaştırmak, ciddileştirmek, kızdırmak, sinirlendirmek, çileden çıkarmak; şiddetlendirmek, kötüleştirmek
aggravate
darıltma
aggravate
mübalâğa etmek
aggravate
{f} şiddetlendirmek
aggravate
{f} sinirlendirmek
aggravate
şiddetlendirme
aggravate
dili kızdırmak
İngilizce - İngilizce
aggravate

If both were to aggravate her parents, as my brother and sister do mine. — Samuel Richardson Clarissa.

to exasperate; to provoke; to irritate