Lütfen arkadaşlarından bazılarını partiye getirmek için emin ol.
- Please be sure to bring some of your friends to the party.
İtfaiye, alevleri kontrol altına getirmek için çalışıyor.
- The firefighters are trying to bring the flames under control.
Öğle yemeğini getirmek zorunda değilsin.
- You do not have to bring your lunch.
Oğlumu ofisinize getirmek zorunda mıyım?
- Do I have to bring my son to your office?
S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi?
- Can S. Jobs bring back the magic to Disney?
Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.
- In most sports the team that practice hardest usually brings home the bacon.
The new company director brought a fresh perspective on sales and marketing.
The closer Jones can really bring it.
... I can bring up the details and look at is this a ...
... But what I've also said is in order to pay for it and bring ...