to alter, mend, exchange, barter

listen to the pronunciation of to alter, mend, exchange, barter
İngilizce - Türkçe

to alter, mend, exchange, barter teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

change
{f} değişmek

İnsanları değiştiremezsin. Onlar kendileri değişmek zorundalar. - You can't change people. They have to change themselves.

Her şey değişmek üzere. - Everything's about to change.

change
{f} değiştirmek

Tom değiştirmek için isteksiz gibi görünüyor. - Tom seems to be unwilling to change.

Tren geç vardığı için onlar programını değiştirmek zorunda kaldılar. - They had to change their schedule because the train arrived late.

change
{i} değişiklik

Hükümet temel değişiklikler yapmalı. - The government must make fundamental changes.

Programımızda bir değişiklik yapamayız. - We cannot make a change in our schedule.

change
para bütünlemek
change
değişime uğratmak
change
dönüştürmek
change
aktarma yapmak (taşıtta)
change
ufaklık
change
üstünü değiştirmek
change
değişikliğe uğramak
change
{i} bozuk para, bozuk, bozukluk, ufaklık
change
{f} takas etmek
change
(Tekstil) 1. değişmek 2. değiştirmek 3. değişiklik, değişme, değişim
change
(Askeri) DEĞİŞİKLİKLER

İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır. - Man's skin is very sensitive to temperature changes.

AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem. - I can't keep track of all the changes taking place in the world of AIDS research.

change
yüzü solmak
change
{f} değiştirmek, tahvil etmek; değişmek, değişikliğe uğramak
change
{i} değişim, değişme, değişiklik
change
{i} borsa [brit.]
change
{f} (taşıtta) aktarma yapmak: You'll have to change trains in Ankara. Ankara'da
İngilizce - İngilizce
{v} change
to alter, mend, exchange, barter