tiyatroya teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- tiyatro
- {i} theater
I met with my teacher in the theater.
- Tiyatroda öğretmenimle karşılaştım.
Tom wishes he had gone to the theater last night.
- Keşke Tom dün gece tiyatroya gitseydi.
- tiyatro
- theatre
Soldiers currently in theatre will not be made redundant.
- Şu an tiyatrodaki askerler ihtiyaç fazlası yapılmayacaklar.
Let's meet in front of the theatre.
- Tiyatronun önünde buluşalım.
- tiyatroya ait
- Thespian
- tiyatroya ait
- dramatic
- tiyatroya ait
- histrionic
- tiyatroya nasıl gideceğiz
- How are we going to the theater
- tiyatro
- {i} play
All of us went to the theater to see a play.
- Bir oyun izlemek için hepimiz tiyatroya gittik.
The theater group performed the new play.
- Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi.
- tiyatro
- theatrer
- tiyatro
- {i} house
- tiyatro
- play house
- tiyatro
- showman
- tiyatro
- stage
Soon, in the great theatre, the lights will be put out, and the empty stage will be left to ghosts.
- Yakında büyük tiyatroda ışıklar söndürülecek ve boş sahne hayaletlere terk edilecek.
- tiyatro
- theatres
There are theatres, museums, libraries and parks in that city.
- O kentte tiyatro,müze, kütüphane ve parklar var.
- benimle tiyatroya gelmek ister misiniz
- Would you like to go to the theater with me
- hangi tiyatroya gidiyoruz
- Which theater will we go to
- tiyatro
- theat. repertory company
- tiyatro
- theater, drama as an art
- tiyatro
- theater, plays, dramatic literature, repertoire
- tiyatro
- theatre, theater
- tiyatro
- playhouse
- tiyatro
- theater, playhouse
- tiyatro
- play, drama
- tiyatro
- theatre [Brit.]
- tiyatro
- panic
The fire caused a panic in the theater.
- Yangın tiyatroda paniğe neden oldu.
- tiyatro
- double
- tiyatro
- stardom
