thief, housebreaker

listen to the pronunciation of thief, housebreaker
İngilizce - Türkçe
hırsız, hırsız
burglar
{i} hırsız

İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı. - Two policemen arrested a burglar. They caught him sneaking into Mrs. Miller's.

Tom gece gittiğinde hırsız alarmını açar. - When Tom leaves at night, he turns on the burglar alarm.

burglar
ev soyan hırsız
burglar
{i} ev hırsızı
burglar
(ev/dükkân/vb/soyan) hırsız
burglar
hırsız (ev soyan)
burglar
{i} soyguncu

Soyguncu silahını kurbana doğrulttu. - The burglar pointed his gun at the victim.

Bir soyguncu dün gece bankaya girdi. - A burglar broke into the bank last night.

burglar
burglar proof hırsıza karşı emniyet tertibatı olan
burglar
burglar alarm hırsıza karşı konan alarm tertibatı
burglar
{i} ev/bina hırsızı
burglar
(Kanun) evden hırsızlık yapan
İngilizce - İngilizce
{i} burglar
thief, housebreaker