İngilizce - Türkçe
the tone or sound emitted by anything teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- voice
- {i} ses
Bu kuş insan sesini taklit edebilir.
-This bird can imitate the human voice.
O, yumuşak bir sesle konuştu.
-She spoke with a soft voice.
- voice
- ün
- voice
- konuşma yetkisi
- voice
- ötümlüleştirmek
- voice
- dile getirmek
- voice
- söylemek
- voice
- düşünce
- voice
- {f} ifade et
- voice
- {i} ses tonu
Tom öğretmeniyle o ses tonuyla konuşmamalıydı.
-Tom ought not to have spoken to his teacher in that tone of voice.
Benimle ne cüretle o ses tonuyla konuşursun!
-How dare you speak to me in that tone of voice!
- voice
- {i} ifade
Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.
-There was a scornful note in his voice.
- voice
- {i} söz
- voice
- active voice etken çatı
- voice
- {i} fikir
- voice
- {i} ses, seda: the human voice insan sesi
- voice
- {i} ses kalitesi
- voice
- {f} ses çıkarmak
- voice
- çatı
O edilgen çatı değil.
-That is not the passive voice.
O edilgen çatı değil.
-That's not the passive voice.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the tone or sound emitted by anything teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- voice
O Marcus, I am warm’d; my heart Leaps at the trumpet’s voice. — Joseph Addison.
the tone or sound emitted by anything
Heceleme
the tone or sound e·mit·ted by a·ny·thingTürkçe nasıl söylenir
dhi tōn ır saund îmîtıd bay enithîngTelaffuz
/ᴛʜē ˈtōn ər ˈsound əˈmətəd ˈbī ˈenēˌᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈtoʊn ɜr ˈsaʊnd ɪˈmɪtəd ˈbaɪ ˈɛniːˌθɪŋ/
Resimler
Favoriler