the state of being detained (stopped or hindered); delay from necessity

listen to the pronunciation of the state of being detained (stopped or hindered); delay from necessity
İngilizce - Türkçe

the state of being detained (stopped or hindered); delay from necessity teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

detention
{i} gecikme
detention
{i} gözaltına alma
detention
{i} alıkoyma
detention
{i} tutuklama
detention
alıkonma
detention
(Kanun) gözaltı

Tom'a ders sırasında konuştuğu için gözaltı cezası verildi. - Tom was given detention for talking during class.

O, ev ödevini getirmeyi unuttu, gözaltı cezası aldı. - He forgot to bring his homework, so he got detention.

detention
mani olma
detention
tutma
detention
engelleme
detention
{i} engellenme
detention
detention camp tevkif kampı
detention
{i} evci çıkarmama cezası
detention
tevkif
detention
hapis
detention
(Askeri) Alıkoyma, tutukluluk
detention
(Askeri) HAPİS, TUTUKLULUK, ALIKOYMA, TEVKİF: Bak. "confinement"
İngilizce - İngilizce
detention
the state of being detained (stopped or hindered); delay from necessity