the ruling contained in a judicial opinion upon which the result depends

listen to the pronunciation of the ruling contained in a judicial opinion upon which the result depends
İngilizce - Türkçe

the ruling contained in a judicial opinion upon which the result depends teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

holding
{i} holding
holding
{i} hisse
holding
tahvil
holding
tutarak

Nefesinizi tutarak kendinizi öldüremezsiniz. - You cannot kill yourself by holding your breath.

O, onu nefesini tutarak izledi. - He watched it holding his breath.

holding
göz altına alma
holding
arazi parçası
holding
{i} mal

Tom küçük bir malzeme kutusu tutuyordu. - Tom was holding a small box of stuff.

holding
arazi
holding
{f} tut

Şişman kadın bir maymun tutuyordu. - The fat woman was holding a monkey.

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır. - To put it bluntly, the reason this team won't win is because you're holding them back.

holding
tutan

Çiçekleri tutan o kadın kimdir? - Who is that woman holding the flowers?

Şemsiye tutan adam Ken'dir. - The man holding the umbrella is Ken.

holding
(isim) tutma, toprak kiralama, arsa, hisse, mal, stok, alacak, karar
holding
{i} alacak
holding
{i} toprak kiralama
holding
{i} tutma

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır. - To put it bluntly, the reason this team won't win is because you're holding them back.

Sami tutmakta olduğu her şeyi düşürdü. - Sami dropped everything he was holding.

holding
{i} stok
holding
edinç
holding
holding pattern havaalanına inmeye izin beklerken uçağ
holding
{i} kira ile tutulmuş arazi
holding
{i} karar
İngilizce - İngilizce
holding
the ruling contained in a judicial opinion upon which the result depends

    Heceleme

    the rul·ing con·tained in a ju·di·cial o·pin·ion up·on which the re·sult depends

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi rulîng kınteynd în ı cudîşıl ıpînyın ıpän hwîç dhi rizʌlt dîpendz

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈro͞oləɴɢ kənˈtānd ən ə ʤo͞oˈdəsʜəl əˈpənyən əˈpän ˈhwəʧ ᴛʜē rēˈzəlt dəˈpendz/ /ðiː ˈruːlɪŋ kənˈteɪnd ɪn ə ʤuːˈdɪʃəl əˈpɪnjən əˈpɑːn ˈhwɪʧ ðiː riːˈzʌlt dɪˈpɛndz/