the dishes

listen to the pronunciation of the dishes
İngilizce - Türkçe
Bulaşık
bulaşık. the Dominican Republic Dominik Cumhuriyeti
dishes
bulaşık

Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim. - Let me help you with the dishes.

Bulaşıkları yıkıyorum. - I'm doing the dishes.

dishes
{i} bulaşıklar

Bulaşıkları yıkıyorum. - I'm doing the dishes.

Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim. - Let me help you with the dishes.

dishes
çanak
dishes
tabak

Tom genellikle kirli tabakları bir hafta kadar biriktirir, sonra onları yıkar. - Tom usually lets dirty dishes pile up for a week, then he washes them.

Michael tabakları kırdı. - Michael broke the dishes.

dishes
yemekler

Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar. - The cook prepares different dishes every day.

Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz? - What kinds of meat dishes do you serve?

dishes
tabak çanak
dishes
{i} kap kacak
dishes
{i} kaplar

Bu kapları çekmeceye koyun lütfen. - Put these dishes inside the drawer, please.

dishes
{i} yemek takımları

Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar. - Mary keeps her best dishes in that cabinet.

O mağazadan bir kamera, bir saat ve bazı yemek takımları satın aldık. - We bought a camera, a clock and some dishes in that store.

the dishes