that leads to success

listen to the pronunciation of that leads to success
İngilizce - Türkçe

that leads to success teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

winning
kazama
winning
{i} kazanan

Kazanan kendini oldukça iyi hissediyor. - Winning feels pretty good.

Biz kazanan olmalıyız. - We should be winning.

winning
{f} kazan

O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı. - He got a prize for winning the competition.

Ben şampiyonluğu kazanacağımdan eminim. - I'm sure of winning the championship.

winning
{s} birinci olan
winning
(sıfat) kazanan, birinci olan, hoş, sevimli, dostça, kazandıran
winning
galip
winning
cazip bir şekilde
winning
{i} kazanma

Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi. - Winning the election was a great victory for the candidate's political party.

Kazanmak önemli olan tek şey değildir. - Winning isn't the only thing that matters.

winning
{s} kazandıran

Eder kazandıran golü attı. - Eder scored the winning goal.

winning
galip gelme
winning
{s} sevimli
winning
kazanç

Kazançlarımızla güzel bir ev alabiliriz. - We could buy a nice house with our winnings.

winning
kazanılan para
winning
{s} hoş
winning
win kazan
winning
winninglycezbederek
winning
{i} galibiyet

Eder galibiyet golünü attı. - Eder scored the winning goal.

Tom galibiyet golünü attı. - Tom scored the winning goal.

winning
hoş/cazip/kazanan
İngilizce - İngilizce
winning
that leads to success

    Heceleme

    that leads to suc·cess

    Türkçe nasıl söylenir

    dhıt lidz tı sıkses

    Telaffuz

    /ᴛʜət ˈlēdz tə səkˈses/ /ðət ˈliːdz tə səkˈsɛs/