İngilizce - Türkçe
that causes or cause upset teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- upsetting
- (Mekanik) yığma
- upsetting
- (Mekanik,Teknik) çökertme
- upsetting
- üzüntü verici
- upsetting
- dövme
- upsetting
- üzücü
Bunun ikiniz için de üzücü bir zaman olduğunu biliyorum.
-I know this is an upsetting time for you both.
O, yüzleştirmeleri çok üzücü buldu.
-She found confrontations very upsetting.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
that causes or cause upset teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- upsetting
that causes or cause upset
Heceleme
that causes or cause up·setTürkçe nasıl söylenir
dhıt kôzîz ır kôz ıpsetTelaffuz
/ᴛʜət ˈkôzəz ər ˈkôz əpˈset/ /ðət ˈkɔːzɪz ɜr ˈkɔːz əpˈsɛt/
Resimler
Geçmiş
Favoriler