İngilizce - Türkçe
tending to talk a lot teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- talkative
- geveze
George oldukça gevezedir.
-George is quite talkative.
Tom bu gece alışılmadık biçimde geveze.
-Tom is unusually talkative tonight.
- talkative
- {s} çenebaz
- talkative
- {s} konuşkan
Onun konuşkanlığı rahatsızlık verici.
-Her talkativeness is a pain in the neck.
İkinci bardak şaraptan sonra Tom konuşkan oldu.
-After the second glass of wine, Tom became talkative.
- talkative
- natuk
- talkative
- ağzı laf yapan
- talkative
- dilbaz
- talkative
- çalçene
- talkative
- boşboğaz
- talkative
- lafazan
- talkative
- çeneli
- talkative
- çenesi düşük
- talkative
- şapır
- talkative
- sirgep
- talkative
- yanşak
- talkative
- {s} dilli
- talkative
- talkativenesskonuşkanlık
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
tending to talk a lot teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- talkative
tending to talk a lot
Heceleme
tending to talk a LotTürkçe nasıl söylenir
tendîng tı tôk ı lôtTelaffuz
/ˈtendəɴɢ tə ˈtôk ə ˈlôt/ /ˈtɛndɪŋ tə ˈtɔːk ə ˈlɔːt/
Resimler
Geçmiş
Favoriler