Zayıflamak zorundayım, bu yüzden diyetteyim.
- I have to lose weight, so I'm on a diet.
Yeni yıl kararım zayıflamaktı.
- My New Year's resolution was to lose weight.
O mağaza, fiyatlarını düşürmek zorunda kaldı.
- That store had to reduce their prices.
Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.
- The opposition party put forward a bill to reduce income tax.
O ithalatta vergi azaltmak istedi.
- He wanted to reduce the tax on imports.
Bu ay harcamalarımı azaltmak zorundayım.
- I have to reduce my expenses this month.
Tom kilo vermek için kolay bir yol arıyor.
- Tom is looking for an easy way to lose weight.
Eğer kilo vermek istiyorsanız, yemeksiz bir gün geçirin.
- If you want to lose weight, spend a day without meals.