türk

Türkçe - İngilizce

türk teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

Do you speak Turkish? - Türkçe konuşuyor musun?

In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday. - Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.

{s} Turkish

The Turkish coup d'état occurred on September 12, 1980. - Türk darbesi 12 Eylül 1980'de meydana geldi.

After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated. - Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.

(abbr. for Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) C.T.T.U. (Confederation of Turkish Trade Unions)

Uyghur is a Turkic language. - Uygurca bir Türk dilidir.

Turkish is a Turkic language. - Türkçe, Türkik bir dildir.

turki

The Turkish coup d'état occurred on September 12, 1980. - Türk darbesi 12 Eylül 1980'de meydana geldi.

Uyghur is a Turkic language. - Uygurca bir Türk dilidir.

Türk Edebiyatı

Turkish Literature

I have a strong taste in Turkish Literature, I'm especially fond of the postmodern stories.

Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti

Society for the Study of Turkish History

türk dili edebiyatı

Turkish philology

türk hava kurumu

Turkish Aeronautical Association

türk sanat müziği

Turkish classical music

Türk Atom Enerjisi Kurumu

(Hukuk) Turkish Atomic Energy Authority

Türk Dil Kurumu

the Turkish Language Association, the Turkish Linguistic Society

Türk Kalkınma Bankası

(Hukuk) Turkish Development Bank

Türk Petrol Anonim Ortaklığı

(Hukuk) Directorate General of Petroleum Affairs

Türk Standartları Enstitüsü

(Hukuk) (TSE) Turkish Standards Institute

Türk bayrağı kayıt işlemleri

(Hukuk) performance of the Turkish flag register

Türk dili

the Turkish language

In the Turkish language, there are many Persian words. - Türk dilinde birçok Farsça kelime vardır.

Türk donanması

(Hukuk) Turkish fleet

Türk gemi inşa sanayi

(Hukuk) Turkish shipbuilding industry

Türk gemileri

(Hukuk) Turkish vessels

Türk kırmızısı

Turkey red

Türk mavisi

1. turquoise (as a color). 2. turquoise-colored, turquoise

Türk tekelleri

(Hukuk) Turkish monopolies

Türk ulaştırma filosu

(Hukuk) Turkish transport fleet

Türk şirketler hukuku

(Hukuk) Turkish company law

hint-türk imparatorluğu

(Tarih) mughal

yunan-türk savaşı

turkish linguistic society

kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti

turkish republic of northern cyprus

Jön Türk

Young Turk

Kıbrıs Türk Toplumu

(Hukuk) Turkish Cypriot Community

avusturya-türk savaşı

(Tarih) austro-turkish war

türkler

Turks

In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea. - On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.

The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time. - Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.

Türkçe - Türkçe

türk teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı: (Osmanlı Dönemi) Türkler, Asya'nın en büyük ve en meşhur milleti olup, Turan milletlerindendir. Türkler en evvel Sibirya ile Çin arasında olan Altın Dağı taraflarında yaşamışlar ve oradan defalarca güney ve batıya doğru yayılarak Çin'de ve Türkistan memleketlerinde fetihler yapmışlardır.Türkler eskiden beri iki şubeye ayrılmış olup; Türkistan'ın doğu tarafında bulunanlar; Uygur; batı tarafındakiler de: Türk ve Türkmen isimleriyle bilinirlerdi; Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse; Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse; Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse: "Ben bir Türküm, dinim, cinsim uludur."- M. E. Yurdakul; Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse: "Ne mutlu Türküm diyene!"- Atatürk
Türk Hamamı: Turkish Bath
Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti: Türk Tarih Kurumu'nun ilk kurulduğu sıradaki adı
türk ceza kanunu: (Kanun) 1 Mart 1926. 1889 İtalyan Zanardelli yasası esas alınarak hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu TBMM'de kabul edildi. Dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bey TBMM'de yaptığı konuşmada yeni yasa hakkında şunları söylüyordu: " Arkadaşlar ceza kanunumuz çok serttir. Çünkü inkılap çok kıskançtır. Fakat şunu heyet-i celilenize temin edebilirim ki sertliği ile beraber ilmi bir eserdir. Bundan korkacak olanlar ve korkması lazım gelenler Türk milletinin menfaatlerine, Türk milletinin hukukuna ve inkılabına karşı tekin olmayanlardır ve bunların korkması lazımdır."
türk hava kurumu: Türk Hava Kurumu, Türkiye’de havacılık sanayisini kurmak; askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak için 16 Şubat 1925’te Atatürk’ün emri ile kurulmuş bir dernektir. Kurulduğunda Türk Tayyare Cemiyeti adını taşımaktaydı; 1935 yılında Türk Hava Kurumu (THK) adını aldı
türk mutfağı: Türk mutfağı Türkiye'nin ulusal mutfağıdır. Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Türk mutfağı hem Balkan ve Ortadoğu mutfaklarını etkilemiş hem de bu mutfaklardan etkilenmiştir. Ayrıca Türk mutfağı yörelere göre de farklılıklar gösterir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Orta Anadolu mutfağı gibi bir çok yöreler kendilerine ait zengin bir yemek haznesine sahiptirler
TÜRK HAVA SAHASI: (Hukuk) Türkiye Cumhuriyetinin egemenliği altındaki ülke ile Türk karasuları üzerindeki saha
Türk aksağı: Klasik Türk müziğinde bir küçük usul
Türk biberi: Kırmızı biber
Türk kahvesi: Cezve ile kısık ateşte, şekerli veya sade olarak pişirilen kahve
Türk meşesi: Ülkemizde yetişen bir meşe türü (Quercus cerris)
Jön Türk: (Tarih) Jön Türkler (fransızcası jeune turks -genç türkler-) Osmanlı İmparatorluğunda İkinci Meşrutiyetin gelmesinde etkili olan devrimci gruptur. Dönemin şartlarında bu grubun üyeleri özgürlük ve demokrasi yanlısı olan kişiler olarak kabul edilirdi
JÖN TÜRK: (Osmanlı Dönemi) Fr. Genç Türk. 1868'den sonra, Avrupa'daki gibi, güya yenilik ve terakki isteyen Genç Osmanlılara Avrupalılarca takılan isim
Jön Türk: (Osmanlı Dönemi) 1868'den sonra, Avrupada'ki gibi; güyâ yenilik ve terakki isteyen Genç Osmanlılar
Türkler: etrak