sulky, morose, showing a brooding resentment; dark and gloomy; slow, sluggish

İngilizce - Türkçe

sulky, morose, showing a brooding resentment; dark and gloomy; slow, sluggish teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
sullen: {s} suratsız
O sadece başka bir suratsız genç. - He's just another sullen teenager.
sullen: somurtkan
O şu anda çok somurtkan. - He is very sullen now.
sullen: abus
sullen: (yüz) asık
sullen: iç karartıcı
sullen: karanlık
sullen: suratlı
sullen: asık yüzlülük
sullen: asık yüzlü
sullen: yüzü gülmez
sullen: kasvetli/somurtkan
sullen: {s} kasvetli
sullen: {s} (fırtınaya gebe bir havaya özgü) kurşuni, karanlık (gök/bulutlar)
sullen: kasvet
sullen: (sıfat) somurtkan, suratsız, aksi, kapalı, iç karartıcı, kasvetli, can sıkıcı
sullen: sullennesssomurtkanlık
sullen: huysuz
sullen: sullenly somurtarak

İngilizce - İngilizce

sulky, morose, showing a brooding resentment; dark and gloomy; slow, sluggish teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: {s} sullen

sulky, morose, showing a brooding resentment; dark and gloomy; slow, sluggish

Heceleme

sulky, morose, show·ing a brooding resentment; dark and gloomy; slow, slug·gish

Geçmiş

Favoriler