suffering seen as a punishment or penalty

listen to the pronunciation of suffering seen as a punishment or penalty
İngilizce - Türkçe

suffering seen as a punishment or penalty teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pain
{i} sancı

Onu izlemek sancılıydı. - That was painful to watch.

Bu son derece sancılıydı. - It was terribly painful.

pain
ıstırap
pain
{i} acı

Bu acıya dayanamıyorum. - I can't stand this pain.

Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti. - His face is distorted by pain.

pain
ağrı

Midemde ara sıra olan ağrılar var. - I have occasional pains in the stomach.

Sırtımda kötü bir ağrım var. - I have a bad pain in my back.

pain
{i} ceza

Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu. - Cézanne knew how to paint nature in a new way.

pain
veca
pain
batar
pain
{i} emek

Emeksiz kazanç olmaz. - No gains without pains.

pain
i ağrı
pain
kalbini kırmak
pain
kırmak
pain
sel
pain
incitmek
pain
karamsar
pain
{i} dert, keder
pain
sıkıntı/acı
İngilizce - İngilizce
pain
suffering seen as a punishment or penalty

    Heceleme

    suf·fer·ing seen as a pun·ish·ment or pen·al·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌfrîng sin äz ı pʌnîşmınt ır penılti

    Telaffuz

    /ˈsəfrəɴɢ ˈsēn ˈaz ə ˈpənəsʜmənt ər ˈpenəltē/ /ˈsʌfrɪŋ ˈsiːn ˈæz ə ˈpʌnɪʃmənt ɜr ˈpɛnəltiː/