solitary, sole, single; isolated, remote; alone, lonely; single, widowed

listen to the pronunciation of solitary, sole, single; isolated, remote; alone, lonely; single, widowed
İngilizce - Türkçe

solitary, sole, single; isolated, remote; alone, lonely; single, widowed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lone
yalnız

Bu şehir sen olmadan soğuk ve yalnız. - This city is cold and lonely without you.

Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor. - Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely.

lone
{s} kimsesiz
lone
{s} tek

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin. - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.

Tek başıma olmam yalnız olduğum anlamına gelmez. - Just because I'm alone doesn't mean I'm lonely.

lone
tek başına mücadele eden siyasi aday
lone
ıssız

O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor. - He lives in this lonely place by himself.

Tom olmadan burası çok ıssız olacak. - It's going to be very lonely here without Tom.

lone
lone hand kağıt oyununda refakatsiz oynayan kimse
İngilizce - İngilizce
{s} lone
solitary, sole, single; isolated, remote; alone, lonely; single, widowed