small piece; small coin; drill; part of the bridle in a horses mouth

listen to the pronunciation of small piece; small coin; drill; part of the bridle in a horses mouth
İngilizce - Türkçe

small piece; small coin; drill; part of the bridle in a horses mouth teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bit
bilgi iletme birimi
bit
önemsiz
bit
az miktar
bit
azıcık

O beni azıcık korkutmuyor. - That doesn't scare me one bit.

Bunu azıcık sevmiyorum. - I don't like it one bit.

bit
temel veri ölçü birimi
bit
sağlama basamağı
bit
bilgisayarda bit
bit
gem
bit
delgi
bit
parça

Tom üniversiteden beri bir parça değişmedi. - Tom hasn't changed a bit since college.

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum. - When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.

bit
matkap
bit
two bits yirmibe
bit
{i} eksik etek
bit
sayısal bilginin en küçük hali
bit
küçük bir kısım
bit
(İnşaat)

Bu gece uçuş saatimiz 6 saatin altında olacak, ancak bazı şeyleri biraz hızlandırabilip hızlandıramayacağımızı göreceğiz. - Our flying time tonight will be just under 6 hours, but I'll see if I can speed things up a bit.

bit
f., bak. bite
bit
elektronik beyin vb ile muhaverede en ufak birim
bit
{i} dizgin
bit
{i} parça, lokma, kırıntı
İngilizce - İngilizce
{i} bit
small piece; small coin; drill; part of the bridle in a horses mouth