I bumped into your dad yesterday.
- Ben dün sizin babanıza rastladım.
Was Ms. Kato your teacher last year?
- Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
- Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
I can't afford such a good camera as yours.
- Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
I don't see your point.
- Siz insanları anlamıyorum.
I'd never borrow anything of yours without asking first.
- Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.
- Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.
I think we're out of your size.
- Sanırım sizin bedeniniz bitti.
We're going to get you out of there.
- Sizi oradan çıkaracağız.
None of the money is yours.
- Paranın hiçbiri sizin değil.
It's none of your business.
- Bu sizi ilgilendirmez.