simple past tense and past participle of balance

İngilizce - Türkçe

simple past tense and past participle of balance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

balanced

{s} dengeli

Ailesinin dengeli bir diyet yaptığından emin. - She makes sure that her family eats a balanced diet.

Doktor Tom'a daha dengeli bir diyet yemesi gerektiğini söyledi. - The doctor told Tom he needed to eat a more balanced diet.

balanced

{s} dengelenmiş

balanced

aklı başında

simple past tense

(Dilbilim) geçmiş zaman

balanced

aklıbaşında

balanced

{f} dengele

Sen giysileri yıkarken ben çek defterini dengeledim. - I balanced my checkbook while you were washing clothes.

simple past tense

-di'li geçmiş zaman

balanced

be well balanced denk gelmek

balanced

{f} dengele: adj.dengeli

balanced

muvazeneli

balanced

{f} dengele: adj.dengelenmiş

balanced

{s} denk

balanced

muvazeneli olmak

İngilizce - İngilizce

simple past tense and past participle of balance teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

balanced

Heceleme

sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of Bal·ance