Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum.
- I am interested in getting a hat like this.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Hiç bunun gibi bir şey gördün mü?
- Have you ever seen anything like this?
Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum.
- I've always known something like this might happen.
Bana asla bu şekilde davranmazdın.
- You never used to treat me like this.
İncil bunu bu şekilde yazmıştır.
- The Bible has it written like this.