salak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- fool
Stop trying to play me for a fool! - Beni salak yerine koymaya çalışmayı durdur.
- stupid
It was stupid of me to believe Tom. - Tom'a inanmak benim salaklığımdı.
He asked his teacher stupid questions. - Öğretmenine salakça sorular sordu.
- idiot
There are a lot of idiots here tonight. - Bu gece burada bir sürü salak var.
I was an idiot to believe Tom. - Tom'a inanacak kadar salaktım.
- silly
Are you a movie star now? No, silly. - Sen şimdi bir film yıldızı mısın? Hayır, salak.
- crazy
- (Argo) lamer
- doltish
- sucker
- dimwitted
- gullible
I doubt Tom is really that gullible. - Tom'un gerçekten o kadar salak olabileceğinden kuşku duyuyorum.
- (Argo) schmo
- dopey
- (Argo) arsehole
- (Argo) bird brain
- daft
- cuckoo
- ditzy
- dopy
- cockeyed
- (Argo) ass hole
- (Argo) loggerhead
- clot
- cretin
- dope
- country bumpkin
- obtuse
- jerky
- ninny
- dolt
- addlepated
- half-witted, feeble-minded, imbecilic, dunderheaded, addlepated
- berk
- chump
- silly, foolish, stupid, daft, cuckoo, dim, dense; fool, clot, booby, idiot, ass, ninny, goon, dope, chump, cretin
- (Argo) dumbass
Every dumbass with a camera thinks he is a photographer. - Kameralı her salak, fotoğrafçı olduğunu düşünür.
- (Argo) drongo
- (Argo) fagass
- (Argo) gaby
- (Argo) dipstick
- (Argo) plonker
- (Argo) jobbernowl
- (Argo) gaumless
- (Argo) rassgat
- (Argo) fruit loop
- (Argo) galah
- hammerheaded
- insulse
- lefthanded
- halfwit
Only a halfwit would say something like that. - Ancak bir salak böyle öyle bir şey söylerdi.
- dorky
- foolish
- (Argo) dickhead
- saccadic
- half witted
- (Konuşma Dili) dim-wit
- shlemiel
- (Argo) dag
- (Konuşma Dili) dimwit
How come you ate the cucumber, you dimwit? You knew that I wanted to make a cucumber mask! - Neden benim salatalığımı yedin seni zavallı salak? Salatalıktan maske yapmak istediğimi biliyordun!
- twirp
- (deyim) hare-brained
- (deyim) out to lunch
- booby
- goon
- tit
- ass
- apish
- clod
- bugger
- twit
- nitwit
- salak herif
- (Argo) dumbass
- salak numarası yapmak
- (deyim) play the fool
- salak numarası yapmak
- (deyim) act the fool
- salak ya da iğrenç kişi
- shmo
- salak yerine koymak
- treat somebody like a fool
- kahrolası salak
- damned fool