young cat

listen to the pronunciation of young cat
Английский Язык - Турецкий язык

Определение young cat в Английский Язык Турецкий язык словарь

kitten
kedi yavrusu

Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti. - In the end she chose another kitten.

Kedi yavrusuna jaguardiye seslendi. - She called the kitten Jaguar.

kitten
yavru kedi

Sen gidince yavru kedine bakacağım. - I'll take care of your kitten while you're gone.

Yavru kedi ağaçtan inemedi. - The kitten couldn't get down from the tree.

kitten
{i} yavru kedi, enik, encik
kitten
(fiil) yavrulamak
kitten
civelek
kitten
{i} fingirdek kız

Günü internette fingirdek kız videoları izlemekle geçiriyor. - He spends the day watching kitten videos on the Internet.

kitten
encik
kitten
{f} yavrulamak
kitten
{i} tavşan yavrusu
kitten
oyuncu
kitten
yavrulamak kittenishkedi yavrusu gibi
Английский Язык - Английский Язык
{i} kitten
a young cat
{n} kitten
young cat

    Турецкое произношение

    yʌng kät

    Произношение

    /ˈyəɴɢ ˈkat/ /ˈjʌŋ ˈkæt/
Избранное