yemin et

listen to the pronunciation of yemin et
Турецкий язык - Английский Язык
{f} sworn

He was sworn in as mayor. - Ona bir belediye başkanı olarak yemin ettirildi.

Has the witness been sworn in? - Tanığa yemin ettirildi mi?

{f} vow

He vowed to avenge his friend's death. - O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.

Tom vowed he'd never do it. - Tom onu yapmayacağına yemin etti.

make a vow
taken a vow
swore

Tom swore that he ate at least twice as much as his wife. - Tom, en az onun eşinin iki katı kadar yediğine yemin etti.

I swore I'd never do that to anyone. - Onu birine asla yapmayacağıma yemin ettim.

made a vow
swear

You must swear to keep your promise. - Sözünü tutacağına yemin etmelisin.

Tom says that he only swears when it is absolutely necessary. - Tom kesinlikle gerekli olduğunda yemin ettiğini söylüyor.

took a vow
take a vow
cross your heart