yarıştırmak

listen to the pronunciation of yarıştırmak
Турецкий язык - Английский Язык
to have (someone) compete, contest, contend or vie; to have (one person) compete, contest, contend, or vie with (another)
to cause to race, to race
race
to have (someone) race, have (someone) participate in a race; to have (one person) race against (another)
(Ticaret) matching
run
yarış
race

Only four horses competed in the race. - Sadece dört at yarışta yarıştı.

The United States had won the race to the moon. - Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.

yarış
competition, competing, vying
yarış
compete

I competed with him for the first prize. - Birincilik ödülü için onunla yarıştım.

Only four horses competed in the race. - Sadece dört at yarışta yarıştı.

sidik yarıştırmak
(deyim) keep up with the joneses
yarış
bout

The wrestler had his right leg broken in a bout. - Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.

yarış
course
yarış
compete with

Nobody can compete with that. - Hiç kimse onunla yarışamaz.

We can't compete with that. - Biz onunla yarışamayız.

yarış
{f} contest

Many students took part in the contest. - Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.

Are you going to take part in the contest? - Yarışmaya katılacak mısınız?

yarış
racing

Tom doesn't know a whole lot about racing. - Tom yarış hakkında çok şey bilmiyor.

He knows better than to spend all his money on horse racing. - Bütün parasını at yarışına harcamayacak kadar akıllı.

yarış
gymkhana
yarış
racing track
yarıştırma
to compete
yarış
race, contest of speed
yarış
run

She was strong enough to run a 10-mile race. - 10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü.

Having run the race, Jane had two glasses of barley tea. - Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.

yarış
race; competition
yarış
vie
çene yarıştırmak
to have a chin-wag
çene yarıştırmak
to talk nonstop
Турецкий язык - Турецкий язык
Yarışmasını sağlamak
Yarış
müsabaka
Yarış
(Osmanlı Dönemi) SEBAK
Yarış
(Hukuk) KONKUR
yarış
Genellikle bir ödül kazanmak amacıyla birbirini yenmeye çalışma, müsabaka
yarış
Yarışma, rekabet
yarış
Bir spor dalında genellikle ödül kazanmak amacıyla birbirini yenmeye çalışma, müsabaka: "Bunlardan kaç babayiğit bu ölüm yarışını göze alabilir?"- T. Buğra
yarıştırma
Yarıştırmak işi
yarıştırmak
Избранное