yalnız başına

listen to the pronunciation of yalnız başına
Турецкий язык - Английский Язык
alone

Tom can do this work alone. - Tom bu işi yalnız başına yapabilir.

He had breakfast all alone. - O yalnız başına kahvaltı yaptı.

1. alone, by oneself. 2. single-handed, single-handedly
single handed
by himself
singly
solo
Турецкий язык - Турецкий язык
Kendi kendine, bir kendisi, tek başına
kendi kendine
(Osmanlı Dönemi) YEKSER