yaşanılmak

listen to the pronunciation of yaşanılmak
Турецкий язык - Английский Язык
impersonal passive to live
yaşa
{f} live

Meerkats live in Africa. - Mirketler Afrika'da yaşar.

Please tell me where you will live. - Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.

yaşa
{f} living

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

I like living with you. - Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.

yaşa
huzza
yaşa
Hurray!, Hooray!
yaşa
cheers
yaşa
long live

Long live the Soviet Union! - Çok yaşa Sovyetler Birliği!

Long live the brotherhood of all peoples. - Yaşasın tüm halkların kardeşliği.

yaşa
viva
yaşa
whoopee
yaşa
hurray

Hurray! I have found it! - Yaşasın! Ben onu buldum!

yaşa
hooray
yaşa
hurrah
yaşa
know

Did you know that some foxes lived on this mountain? - Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?

We love our mother almost without knowing it, without feeling it, as it is as natural as to live. - Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır.

yaşa
inhabit

Indians inhabited this district. - Yerliler bu bölgede yaşadılar.

Animals inhabit the forest. - Hayvanlar ormanda yaşar.

yaşa
subsist
Турецкий язык - Турецкий язык
Herhangi bir kimse yaşamak
Yaşa
yaşasın
yaşa
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir
yaşa
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir: "Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa."- T. Fikret
yaşanılma
Yaşanılmak, yaşanmak işi
yaşanılmak
Избранное